feride melike kandemir kandemirmelike1907@gmail.com
23/11/2020 Çok düşük kalorili diyet programları ile çok kısa
sürede kilo kaybının yaşanmasının ardından verilen kiloların tekrar alınmasını
beraberinde getiren zayıflama programlarının kaçınılmaz sonudur. En riskli yanı
ise insanların çoğunun bu sendromu yaşadığının farkında olmaması ve bunu diyet
programlarının kaçınılmaz sonu olarak düşünmesi… Yo-Yo sendromuna neden olan uygulamalar; düşük
kalorili diyetler, zayıflama hapları/ ilaçları, laksatif kullanımı, tek tip
beslenme programları gibi sürdürülebilir olmayan sağlıksız uygulamalar… Yo-Yo Sendromu’nda vücudunuzda neler oluyor? • Açlığa veya yoksunluğa alışan vücut, bu düzenden
çıkıldığında tekrar aç kalma korkusuyla tüketilen her şeyi depoluyor ve
yağlanma çok kısa sürede artıyor. • Enerji alımındaki dengesizliklere bağlı olarak,
metabolizma yavaşlıyor ve yaşlanıyor. • Kısa sürede kaybedilen yüksek ağırlıklar kas kaybı
olduğundan dolayı vücutta deformasyon oluşuyor. • Kan şekeri dengesizliklerine bağlı duygusal krizler
ve yeme atakları meydana geliyor. • İlaçla zayıflamanın tercih edildiği uygulamalarda;
böbrek fonksiyonlarında bozulma, kalp ritim bozuklukları, yüksek kan basıncı
gibi sağlık problemleri oluşuyor. Kısacası; vücudunuzu ve ruhunuzu yaşlandıracak,
fizyolojik ve psikolojik durumlar meydana geliyor. Yo-Yo Sendromu’ndan kurtulmak için; • Diyetin yaşam tarzı değişikliği olduğunu
kabullenmeli ve bunu uygulamaya hazır olmalısınız • Tüm besinlerin sağlıklı beslenme programında
olabileceğini, önemli olanın dengeli ve yeterli tüketimi olduğunu
kabullenmelisiniz, • Zayıflamak için bir mucize aramaktan vazgeçmelisiniz • Fiziksel aktivite sınırlarını belirlemeli, yaşam
boyu sürdürebileceğiniz bir aktiviteyi hayatınıza katmalısınız • Diyetisyeninizden destek almalı ve ona
güvenmelisiniz Yo-yo sendromu yaşayan bireyler ruhen ve bedenen
yıpranmışlığın yanında doymak hissini de kabullenmekte zorlanıyor. Çünkü
uyguladıkları tüm yöntemler onlara kilo yönetiminin tek yolunun açlık olduğunu
vurgulamış oluyor! Diyetisyene gittiklerinde de karşılaştıkları “doyma hissi”
onlara yabancı geliyor ve kilo verememekten korkuyor. Lütfen destek aldığınız
uzmana güvenin. Evet, ağırlıktaki %10 azalma obezitenin neden olduğu
kalp hastalıkları, diyabet ve kanser gibi pek çok hastalığın önlenmesi için çok
kıymetli. Fakat asıl önemli olan kaybedilen ağırlığın korunması! Vücudunuz bir yap-boz değil ve hayat boyu sizinle. Ona
iyi bakmak yaşama karşı en büyük borcunuz! Sağlığınız için bir karar almalı ve
hatalı uygulamaları bir kenara bırakmalısınız. İşe onlara diyet demeyerek
başlayabilirsiniz . Çünkü diyet; sürdürülebilir bir yaşam tarzı demektir.
|
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
|
Yazarın diğer yazıları |
POSA ( DİYET LİFİ ) NEDİR ?
- 19/01/2021
|
POSA ( DİYET LİFİ ) NEDİR ?
|
|
OMEGA3
- 12/01/2021
|
OMEGA3
|
|
Kabızlıktan Koruyan Besinler
- 05/01/2021
|
Kabızlıktan Koruyan Besinler
|
|
Uyku- Obezite ve Beslenme İlişkisi
- 29/12/2020
|
Uyku- Obezite ve Beslenme İlişkisi
|
|
Tatlı Kriziyle Başa Çıkma Yolları
- 22/12/2020
|
Tatlı Kriziyle Başa Çıkma Yolları
|
|
GLİSEMİK İNDEKS NEDİR?
- 15/12/2020
|
GLİSEMİK İNDEKS NEDİR?
|
|
C VİTAMİNİ
- 08/12/2020
|
C VİTAMİNİ
|
|
SU: ELZEM BİR BESİN ÖGESİ Mİ ?
- 01/12/2020
|
SU: ELZEM BİR BESİN ÖGESİ Mİ ?
|
|
Çok Düşük Kalorili Diyetler Neden Sağlıklı Değildir ?
- 17/11/2020
|
Çok Düşük Kalorili Diyetler Neden Sağlıklı Değildir ?
|
|
Devamı |
|
|