Intermittent Fasting (IF), aralıklı oruç diyeti olarak da adlandırılan, günümüzde adına sıkça rastladığımız bir diyet türüdür. Diyetin işleyiş prensibi açlık süresinin yemek yenilen süreden fazla olmasıdır. Farklı uygulama şekilleri geliştirilmiştir. Bunlar:

• Tek öğün beslenme:Örneğin saat 20.00’de yedikten sonra 24 saat boyunca yemeyip ertesi gün tekrar aynı saatte yemek.

• Aralıklı beslenme yani 8 saat diyeti: 16 saatlik oruç süresinden sonra 8 saat serbest beslenip tekrar 16 saatlik yememe durumudur. Programda saat aralıklarının kişiye göre düzenlenebileceği belirtilmektedir. 16 saatlik açlık sürecinde su, sebze sular, bitki çayları,şekersiz çay-kahve ve light içecekler içmenize müsaade ediliyor.

• 5:2 diyeti: haftanın 5 günü abartmadan normal bir beslenme; 2 gün de(genellikle haftanın 3. ve 5. günleri) kadınlar için 500, erkekler için 600 kalori enerji alımını ifade eder.

• 4:3 diyeti: Burada da sistem aslında 5/2 diyeti ile aynıdır. Sadece düşük kalorili beslendiğiniz günlerin sayısı üçe çıkıyor, normal kalori ile beslendiğiniz günler ise dörde iniyor.

Daha çok protein ağırlıklı beslenilen bu diyette basit karbonhidratlardan da uzak durmak gerekiyor. Yumurta, et, tavuk, balık, peynir gibi iyi protein kaynakları ve uzun süre tokluk sağlaması amacıyla lifli besinler, kompleks karbonhidratlar ( baklagiller- tam tahıllar gibi) diyetin temelini oluşturuyor.
Diyet sürecinde sıvı tüketimi çok önemlidir. Su, maden suyu, sade çay ve kahve, bitki çayları, şekersiz içecekler serbesttir. Açlık sürecinde ağır egzersiz yapılması önerilmez.
Peki nedir bu diyetin faydaları, uygulamak gerekir mi diye soracak olursanız; uzun süreli açlığı her birey için önermemiz mümkün değildir. Fakat bazı kişiler kendilerini böyle bir diyetle daha motive hissediyor olabilir, metabolizma daha iyi yanıt veriyor olabilir. Böyle durumlarda 16 saat açlık ve 8 saat sağlıklı beslenme yöntemi uygulanabilir.
Uzun süreli açlık vücutta toksik maddelerin birikmesine engel olur. Ghrelin denilen açlık hormonunun artması, büyüme hormonunu artırıcı etkiye sahiptir. IF diyeti, kardiyovasküler hastalıklar, bunama ve kanser riskini azaltır. Kolesterol ve trigliserit seviyeri düşer. Ayrıca yağ yakımı hızlanır.
Böyle faydalarının olmasının yanı sıra bazı zararları da yok değil. Mesela uzun süren açlık sonrası birden yemeğe yüklenmek sindirim fonksiyonlarını bozabilir. Uzun süre uygulandığında vücut bu beslenme tipine alışabilir, metabolizma yavaşlayabilir. Böylece kilo kaybı azalabilir hatta durabilir. Gün içinde uzun süre besin tüketmemek yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi ve tansiyon düşmesi gibi belirtilere yol açabilir. Diyabet hastalarının kan şekerinin bozulmasına ve hipoglisemiye girmesine neden olur. Sağlıklı bireylerde de bu kan şekeri dalgalanmaları uzun dönemde problemlere yol açabilir.
Düşük kilolular ve yeme bozukluğu olanlar, 18 yaşından küçükler, diyabet hastaları, hamileler ve emziren kadınlar, aşırı stres altında yaşayan insanlar, hormonal bozukluğu olan kişiler sakıncalı grup arasında yer alır ve bu diyet sistemini uygulamaları önerilmez.
Diyetin adı her ne olursa olsun önemli olan sürdürülebilir bir diyet ve sağlıklı beslenmedir. Hiçbir diyet hızlı kilo vermek için ya da sadece popüler olduğu için yapılmamalı, sağlık daima ön planda olmalıdır.