• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Üyelik Girişi
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.184732.3137
Euro34.646634.7854

UĞUR MUMCU KATLEDİLİŞİNİN 25. YILINDA ANILDI

UĞUR MUMCU KATLEDİLİŞİNİN 25. YILINDA ANILDI

Gazeteci yazar Uğur Mumcu katledilmesinin 25. yılında Çivril'de çeşitli etkinliklerle anıldı.
24 Ocak 2018 Çarşamba günü saat 20:00’de Cumhuriyet Halk Partisi Çivril İlçe Örgütü tarafından Vali Recep Yazıcıoğlu Kültür Merkezinde düzenlenen "Uğur Mumcu'yu Anma Etkinliği” programı ile Uğur Mumcu Çivril'de de unutulmadı. Düzenlenen anma etkinliğine CHP Çivril İlçe Başkanı Ömer Köseoğlu, yönetim kurulu üyeleri çok sayıda partili ve vatandaş katıldı.
İstiklal Marşı ve Saygı Duruşu ile başlayan anma etkinliğinde Uğur Mumcu önce düşünceleri ve yazılarıyla anıldı. Daha sonra Uğur Mumcu'nun hayatını anlatan belgesel gösterimini izleyen katılımcılar zaman zaman duygusal anlar yaşadılar.
Etkinlikte konuşma yapan CHP Çivril İlçe Örgütü Yönetim Kurulu Üyesi Aysun Yazıcı, Uğur Mumcu'nun hayatını, temsil ettiği değerleri ve kendilerinin de bu değerlere sonuna kadar sadık kalacaklarını ve bu doğrultuda hareket edeceklerini ifade eden bir konuşma yaptı.
Yazıcı, anma etkinliğinde yapmış olduğu konuşmasında; "Gazeteci, yazar, hukukçu, devrimci, Atatürkçü Uğur Mumcu'nun, 24 Ocak 1993 tarihinde katledilmesinin 25. yılında Uğur Mumcu'yu anmak üzere buradayız. Katledildiği ve toprağa verildiği günlerde binlerce insan, onun yaşadığı ve öldürüldüğü, şimdi adı Uğur Mumcu Sokak olan Karlı Sokak'a akın etti. Cenaze törenine yüz binlerce insan katıldı. Yazarı olduğu Cumhuriyet gazetesinin manşetinde ve yüz binlerin dilinde 'susturamayacaklar' ve 'unutmayacağız' benzeri çığlıklar yükseldi. Devletin en üst düzey sorumluları, bu cinayetin karanlıkta bırakılmayacağına, faillerin yakalanacağına, cinayetin arkasındaki odakların ortaya çıkarılacağına dair sözler verdiler. Şimdi, artık aradan geçen çeyrek yüzyılın ardından, Uğur Mumcu cinayetinin hemen ertesinde siyasiler tarafından verilen sözlerin ne kadarının tutulduğuna dair değerlendirmeyi bir kenara bırakıyorum. Ancak, bunca yıl sonrasında Uğur Mumcu'nun yaşadığı ve katledildiği Ankara'dan yüzlerce kilometre ötede, muhtemelen ezici çoğunluğu onu bizzat hiç görmemiş, sadece kitaplarından ve gazete yazılarından tanıyan bizler, hiçbir yönlendirme ve talimat olmadan toplanıp onu içtenlikle, sevgiyle, özlemle anıyorsak, 'unutmayacağız' ve 'susturamayacaklar' sözleri yerini bulmuş demektir. Siyasilerin ve devletin bürokratlarının verdikleri sözleri tutmamalarının bu manzara karşısında hiçbir önemi olamaz. Önemli olan kitlelerin gönlünde yer edebilmektir ve Uğur Mumcu bunu başarmıştır.
Ancak, bizim açımızdan en önemli soru, aradan geçen bunca zamana rağmen yerli yerinde, bütün ağırlığını ve önemini koruyarak duruyor.
Uğur Mumcu neden öldürüldü? Bu cinayetin anlamı nedir?
Her türlü komplo teorisini, küresel ilişkiler ağının karmaşasını, rekabetini, ayak oyunlarını, küresel aktörlerin yerel ve küçük maşalarını, sahnede rol kapmaya çalışan piyonları bu soruları yanıtlamak, bu cinayeti tanımlamak, neden sonuç ilişkisini açıklamak için değerlendirmeye alabiliriz. Ancak, bütün bu çaba, hedef saptırma ve cinayetin gerçek sebebini karartma dışında bir işe yaramayacaktır. Bu yol bizi komplo teorileri içinde boğulmaya veya polis raporlarının ayrıntıları arasında kaybolmaya götürecektir. Bu yol, bizi büyük ihtimalle gerçek faillerden uzaklaştıracak, cinayetin gerçek sebeplerini gözlerden saklayacaktır.
Uğur Mumcu'nun neden öldürüldüğünü ve bu cinayetin anlamını bilebilmemiz için bence şu soruya yanıt bulmamız gerekiyor:
Uğur Mumcu, yaşamıyla, yazdıklarıyla, dünya görüşüyle, hayata karşı duruşuyla neyi temsil ediyordu?
Bu soruya objektif ve gerçekçi yanıtlar verdiğimizde, bombayı kimin yerleştirdiği, düğmeye kimin bastığı gibi konuların önemi azalacak, gerçek nedenler üzerinde durabileceğiz.
Artık şunu söyleyebiliriz;
- Uğur Mumcu, temsil ettiği değerler nedeniyle katledildi.
- Hayata karşı özgün ve özgürlükçü bir duruşu olduğu için katledildi.
- Dünya görüşü ve bunu en aktif ve etkili şekilde savunabildiği için katledildi.
- Güçlünün, sermayenin, siyasal iktidar sahiplerinin diledikleri doğrultuda, suya sabuna dokunmayan yazılar yazmadığı için katledildi.
- Küresel ve yerel güç odaklarının kamuoyuna açıkladıkları dışındaki hesaplarını, faaliyetlerini takip ettiği ve bütün bunları hepimizin önüne, korkusuzca serdiği için katledildi.
- Bizim haber alma hakkımıza saygısı olduğu ve bu hakkımızı kullanabilmemiz yönünde tutum takındığı için katledildi.
- Gazeteciliği adeta bir araştırmacı gibi, bir bilim insanı titizliğiyle yaptığı için katledildi.
- Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya inanmadığı için katledildi.
- Hukukun üstünlüğüne inandığı, hukukun üstünlüğü fikrini içselleştirmeyi başardığı için katledildi.
- Atatürkçü ve devrimci olduğu için katledildi.
- Başka bir dünyanın; daha adil, daha eşitlikçi bir dünyanın mümkün olduğunu bildiği, söylediği, savunduğu için katledildi.
- Laik, demokratik Cumhuriyet'in niteliklerini gerçek anlamlarıyla korumak istediği için katledildi.
- Doğru sorular sormasını bildiği ve bu sorulara önyargısız, objektif yanıtlar verebildiği için katledildi.
- Gerçeği olduğu gibi görebildiği, gördüğünü de bizlerden saklamadığı için katledildi.
- Nefesi yettiğince, “Ben Atatürkçüyüm, Ben cumhuriyetçiyim, Ben laikim, Ben anti-emperyalistim. Ben özgürlükçüyüm. Ben bağımsız Türkiye'den yanayım. Ben insan hakları savunucusuyum. Ben terörün karşısındayım. Ben yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse, vurun, parçalayın!” diye haykırabildiği için katledildi.
- Türk ulusunun aydınlanmasının ve çağdaşlaşmasının temel direkleri olan, Türk ulusunun kültürel uyanışı için düşünsel kaynak görevi gören, her türlü yobazlığa ve gericiliğe karşı kalemleriyle cesurca savaş veren Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy, Cavit Orhan Tütengil, Doğan Öz, Bedrettin Cömert, Bedri Karafakioğlu, Abdi İpekçi, Kemal Türkler, Turan Dursun ve daha adını sayamadığımız nice aydın neden öldürüldüyse Uğur Mumcu da onun için katledildi.
Sonuç olarak; saldırgan, kin ve nefret dolu, intikamcı, bilim ve ahlak dışı, dini inanç ve kavramları her türlü ahlaksızlığın ve yolsuzluğun, yobazlığın, bağnazlığın, iç ve dış politikadaki başarısızlıkların ve tökezlemelerin üzerini örtmek için kullanan, hiç durmadan kandırılan, ülkenin siyasi ve ekonomik geleceğini ipotek altına alan bir iktidar ve bunların umursanmadığı bir toplumsalkültürel iklim ülkeye egemen olabilsin diye Uğur Mumcu ve diğer aydınlarımız katledilmişlerdir ve bugünlere gelen yolun taşları bu katliamlarla döşenmiştir.
Ama şunu da unutmayalım; Uğur Mumcu, “Her parçamdan benim gibiler, beni aşacaklar çıkacaktır” da demiştir. Şimdi artık, O'nun ve diğer aydınlarımızın çabalarını aşacak, özlemlerini karşılayacak işler yapmak zamanıdır.
Bu duyarlılıkları paylaştığına inandığım sizlere saygılar sunar, katledilişinin 25. yılında Uğur Mumcu'yu bir kez daha özlemle anıyoruz.” Dedi.


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Saat
Site Haritası