Yasin Öztürk: “Gençler Artık Okumak İçin Değil, Barınabilmek İçin Mücadele Ediyor”

    İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, üniversitelerin açılmasıyla birlikte yeniden gündeme gelen barınma sorununa dikkat çekerek, gençlerin temel insan hakkı olan barınma hakkının ciddi biçimde ihmal edildiğini söyledi.

    Öztürk, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada gençlerin artık yalnızca okumak, üretmek ve geleceğini kurmak için değil, aynı zamanda barınabilmek için de mücadele ettiğini belirtti.

    “Ülkemizin geleceği olan gençlerimizin en temel insan hakkı olan barınma hakkı üzerine konuşuyoruz. Ancak üzülerek ifade ediyorum ki gençler, bu ülkede artık sadece okumak için değil barınabilmek için de mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu tablo, AK Parti iktidarının yıllardır süregelen yanlış politikalarının, plansızlığının ve umursamazlığının açık bir göstergesidir.”

    KYK yurtlarının amacının gençlere güvenli, sağlıklı ve onurlu bir yaşam alanı sunmak olduğunu hatırlatan Öztürk, bugün bu yurtların birer “barınma krizi merkezine” dönüştüğünü söyledi.

    “Her seçim döneminde iktidar ‘Şu kadar yeni yurt yaptık, bu kadar yatak kapasitesi ekledik’ diyerek övünüyor. Ancak sayılarla övünmek gerçeği değiştirmiyor. Binlerce öğrenci hâlâ açıkta kalıyor, üniversiteler açılıyor ama öğrenciler fahiş kira bedelleriyle derme çatma evlerde yaşamak zorunda kalıyor.”

    Öztürk, ekonomik koşullar nedeniyle eğitimine ara vermek zorunda kalan birçok gencin bulunduğunu vurguladı:

    “Yurt çıkmıyor, ev kiraları uçmuş, ailelerin geliri yetmiyor. Sadece okumak isteyen, emeğiyle geleceğini kurmak isteyen binlerce gencimiz ekonomik yıkımın kurbanı hâline geliyor. Okul kayıtlarını donduran, eğitimini yarıda bırakan, memleketine dönen gençler var. Onların tek suçu bu iktidarın yarattığı kriz düzeninde doğmuş olmak.”

    “Yurtlar hapishaneye dönüştürüldü”

    Öztürk, KYK yurtlarının altyapı ve hijyen koşullarının da son derece yetersiz olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

    “Rutubetli odalar, haftalarca tamir edilmeyen banyolar, sıcak suyun bile lüks sayıldığı yurtlar... 21. yüzyılda hâlâ bunları konuşuyor olmamız, gençlerine sözde değer veren ama onları unutan bir iktidarın ayıbıdır. Güvenlik deseniz o da kâğıt üstünde; Aladağ ve Karaman’daki yurt facialarından ders alınmadı. Yangın merdivenleri kilitli, alarm sistemleri çalışmıyor, asansörler bakımsız.”

    Öztürk, gençlerin sosyal yaşamdan da koparıldığını ifade ederek, yurtların adeta “yoksunlukla terbiye edilen alanlara” dönüştüğünü söyledi:

    “Bu yurtlarda gençlerimizin sosyal alanı yok, kütüphaneler kapalı, spor salonları atıl durumda. Yurtlar, gençlerimizin özgürce nefes alabileceği değil, sessizce tahammül etmeye zorlandığı yerler hâline geldi.”

    “Barınma hakkı bir lütuf değil”

    İYİ Partili Öztürk açıklamasını, barınma hakkının bir lütuf değil devletin temel sorumluluğu olduğunu vurgulayarak sonlandırdı:

    “Barınma hakkı bir lütuf değildir. Bir öğrencinin devletten beklediği şey sadaka değil, insanca yaşama hakkıdır. Gençliğe umut değil mecburiyet sunan bir iktidar, aslında kendi sonunu hazırlamaktadır.”